16 Kasım 2013 Cumartesi

Dilek Hanif Roportaji

S- Geçtiğimiz günlerde bir ilki gerçekleştirerek, Paris Houte Coutre Haftasında yer aldınız.. Nasıl başladı bu süreç?Oldukça detaylı ön incelemeler yapıldığını biliyoruz bu defileler için..

Dilek Hanif- Haute Couture haftasına katılma fikri bundan bir buçuk sene önce kafamda netleşti ve buna dair çalışmalar,araştırmalar yapmaya başladım. Aklımda hep vardı birgün paris’de couture defilemi yapmak.Yaptığım işe dair gidilebilecek en son nokta..Yapılması gereken birşeydi.

Özelliklede couture için.Haute Couture defileleri sadece Paris’de yapılan bir şey.Elbette endişeler,tereddütler yaşadığım bir süreçti ama onlarsız olmaz.İnanılmaz keyifle,heyecenla yaşanan bir çalışma süreciydi benim için..

S- Haute Couture kavramını biraz açar mısınız? Moda üretmek, haute coutre nedir? \'Dünyada sadece belli başlı 7 moda evinin yapmış oldukları tasarımlar haute couture adı altında toplanır’ diye biliniyor..

Dilek Hanif- Paris Haute Couture Moda Haftası, CHAMBRE SYNDİCALE DE LA HAUTE COUTURE ( haute couture sendika odası)’e bağlı olarak ve bu odanın denetimi altında gerçekleştirilir..

Bu kurumun belirlediği, üç kategori vardır. Birinci kategori as üyelerden oluşur.Christian Dior,Givenchy ...gibi.Bu isimler uzun yıllardır Haute Couture yapan ve atelyeleri Fransa’da olan moda evleri. İkinci kategori davetliler olarak adlandırılıyor.Atelyeleri Fransa dışında olanlar veya Fransa\'da olupta, sadece beş-altı sezondur Couture defileler yapan isimler.Elie saab,ji haye gibi.Bu iki listedeki isimler, haute couture haftası programinın “in” listesinde toplaniyor. Üçüncü kategori ise, ilk defa katılanlar veya beş-altı sezondan daha kısa süredir katılanların listesidir. Dilek Hanif, Georges Chakra, Anne-valerie Hash,Yohji Yamamoto(bir süredir couture koleksiyon sunuyor)gibi.

Haute couture haftasının hiçbir zaman direk ikinci, birinci listesine girilemez.Sendika odası sizin Haute couture moda haftasına girşinizi onayladıktan sonra, gelişiminize,kalıcılığınıza göre kategori atıyor.Ama herkes üçüncü kategoriden başlıyor.Böyle bir sistemin en büyük amacı haute couture’ün ciddiyetini, geleneksel yapısını korumak, yaptığınız işin gelişimini, kalıcılığını sağlamaktır.

S- Bize defilenizin oranizasyonundan bahsedermisiniz? Kareografiyi, saçları, makyajı vs.. kimler yaptı?...

Dilek Hanif- Defilenin organizasyonu moda, defile organizasyonları üzerine çalışan fransız Reflex Group tarafından yürütüldü.Dekor ve kareografi de Reflex ekibinden Christophe Carrere tarafından tasarlandı.Styling:Serge Girardi, Saç: Diego da Silva, Makyaj: Emmanuel Sammartino Bu kişiler yoğunlukla Chanel ve Karl Lagerfeld’in ekibinde çalışıyorlar. Basın danışmanlığım, Georges Chakra,Marithé+Francois Girbaud,Chantal Thomass gibi tasarımcıların danışmanlığını yapan Minouche Fenech tarafından yapılıyor.

S- Birazda koleksiyonun detayları..Ana konsept nedir? 2004 yazında Dilek Hanif’te neler var?

Dilek Hanif- Paris de sunacağım ilk couture koleksiyonumun Osmanlı ruhunu taşıması özellikle istediğim birşeydi.Yalın, modern, şık bir osmanlı kadını.Koleksiyon genel olarak kontrastlar üzerinde duruyor.Her silüet için iyi bir denge, akıcılık, detaylar(kesimlerin,renklerin,kumaşların kombinasyonu adına) üzerinde çalıştım. Modern bir kadınla, oryantal, mistik Osmanlı kadını arasında doğru bir denge bulduğumu sanıyorum; koleksiyonun temeli de buydu.Ayakkabılardan, saç makyaj, müziğe kadar detaylı bir şekilde bu konsept üzerine gidlidi.Osmanlı kültürüne olan ilgim ve bunu günümüz couture’üne taşımak amacı ile çalıştık.

Renkler daha çok pastel ve yumuşak; mercan, turkuaz, bej, somon, gri tonları ağırlıkta...Şalvardan yola çıkılarak tasarlanan şifon şalvar-etekler, spor kesimli işli cepkenler...Hemen hemen tüm kıyafetlerde bel ve kalça hatlarını ön planda tuttum.

S- Paris Haute Couture Haftasında ki defilenize dünya basını da oldukça ilgi gösterdi..Defile sonrası tepkilerden bahseder misiniz?

Dilek Hanif- Yabancı basından beklediğimden daha fazla ilgi gördüm.İlk defa Paris te bu şekilde defile yapan bir Türk olarak yeterince ilgi gördüm ve olumlu eleştiriler aldım.

S- Yeni projeleriniz neler? 2004/5 koleksiyonunuz hangi aşamada şuan?

Dilek Hanif- 2004-2005 sonbahar kış koleksiyonumun ana konsepti, geçen koleksiyonumu hazırlarken kafamda oluşmaya başlamıştı. Şuanda bu fikir etrafında araştırmalar yapıyorum. Dileğim bu koleksiyonumu da Temmuz Paris Haute Couture Haftası çerçevesinde sunmak.

S- “Genç Tasarımcılar” , modaturkiye’nin çok sevilerek takip edilen bir bölümü.. Genç tasarımcılar ile paylaşmak istediğiniz, fikirleriniz, tavsiyeleriniz var mı?

Dilek Hanif- Genç tasarımcı, tasarımcı adayları öncelikle sabırlı ve tutkulu çalışmayı bilmeleri gerekiyor.Herzaman daha ileriye gitme isteği, öğrenme isteği olmalı içlerinde. Bir tasarım okulunu bitirmek tasarımcı hayatında yalnızca bir başlangıç.İyi bir gözlemci olmalı insan.Özelliklede en iyi yaptığınız şeyi bulmak ve onu eğitmek,geliştirmek en önemlisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder