Türk moda dünyasının önde gelen isimlerinden Dilek Hanif, yeteneği ve enerjisiyle ülkesinin yaratıcılığını ve tarzını ifade ederek Modern Türkiye'nin sembolü haline gelmiş bir tasarımcı girişimcidir.
Tasarımcının yaşadığı ve çalışmalarını sürdürdüğü, Doğu ile Batı arasında bir köprü vazifesi gören İstanbul şehri, tüm Orta Doğu'nun kesişme noktası olarak kabul ediliyor. Günümüzde muhteşem manzarası, şaşırtıcı mimarisi ve karşı konulamaz yenilikçi ruhuyla İstanbul, uluslararası lüks alışveriş haritasında stratejik bir mekan haline geldi.
16 Kasım 2013 Cumartesi
Dilek Hanif Mythic Oil Couture Edition
Mythic Oil.. 2011 yılında lanse edilmesinden bugüne kadar geçen zamanda, 60 ülkede kadınların güzelliklerine tarihin derinliklerinden gelen bir dokunuş. Sahip olduğu efsanevi büyüleyici etkisi ile kadınların ve zanaatkar kuaförlerin vazgeçemedikleri iksirlerden olmuştu.
Doğu'nun güzellik ritüellerininden ilham alınarak yaratılan Mythic Oil, sadece altı ayda, saç tasarımcıları ve kadınlar arasında en çok tercih ve merak edilen ürünlerden olmayı başardı.
Mythic Oil argan, pirinç kepeği ve pamuk çekirdeği yağlarını buluşturarak, tarihe gömülen doğu geleneğinin yeniden canlandığı bir ürün.
"Osmanlı tarihini ruhumun derinliklerinde hissediyorum" diyen Dilek Hanif, 1990 yılında ilk markası Dilek Hanif Line'ı yarattı. İlk "Couture" defilesini 2002 yılında Aya İrini'de sunmasını devamında birçok değerli başarılar izledi. 2004 yılından beri Osmanlı motifleri ve çağdaş stilin bir araya gelerek yarattığı farklı estetik anlayış içeren koleksiyonlarını Paris'te sunuyor. Tasarımlarında Doğu ve Batı'yı buluşturan Hanif, yüksek enerjisi ve yeteneği ile Türkiye'nin değerlerini tasarımlarında ön plana çıkararak modern Türkiye'nin en önemli tasarımcılarından biri olmuştur.
Dilek Hanif'in dokunuşu ile Mythic Oil şimdi daha cezbedici..
Mythic Oil'in şık ve gizemli tasarımını yaratan Hanif, Mythic Oil'in dünyasını haz ve tarihin derinliklerinden gelen güzellik olarak yorumluyor. Siyah ve altın gölgelerin maximize edildiği Dilek Hanif Mythic Oil Couture tasarımında Hanif'in yorumu ile kadınların prenses, saçların mücevher olduğu dünyada zerafet, kadın ruhu ve modernite bir araya getirildi. Dilek Hanif'in eşsiz dokunuşu ile Mythic Oil gizemi yepyeni couture kıyafeti ile şimdi daha da cezbedici..
Doğu'nun güzellik ritüellerininden ilham alınarak yaratılan Mythic Oil, sadece altı ayda, saç tasarımcıları ve kadınlar arasında en çok tercih ve merak edilen ürünlerden olmayı başardı.
Mythic Oil argan, pirinç kepeği ve pamuk çekirdeği yağlarını buluşturarak, tarihe gömülen doğu geleneğinin yeniden canlandığı bir ürün.
"Osmanlı tarihini ruhumun derinliklerinde hissediyorum" diyen Dilek Hanif, 1990 yılında ilk markası Dilek Hanif Line'ı yarattı. İlk "Couture" defilesini 2002 yılında Aya İrini'de sunmasını devamında birçok değerli başarılar izledi. 2004 yılından beri Osmanlı motifleri ve çağdaş stilin bir araya gelerek yarattığı farklı estetik anlayış içeren koleksiyonlarını Paris'te sunuyor. Tasarımlarında Doğu ve Batı'yı buluşturan Hanif, yüksek enerjisi ve yeteneği ile Türkiye'nin değerlerini tasarımlarında ön plana çıkararak modern Türkiye'nin en önemli tasarımcılarından biri olmuştur.
Dilek Hanif'in dokunuşu ile Mythic Oil şimdi daha cezbedici..
Mythic Oil'in şık ve gizemli tasarımını yaratan Hanif, Mythic Oil'in dünyasını haz ve tarihin derinliklerinden gelen güzellik olarak yorumluyor. Siyah ve altın gölgelerin maximize edildiği Dilek Hanif Mythic Oil Couture tasarımında Hanif'in yorumu ile kadınların prenses, saçların mücevher olduğu dünyada zerafet, kadın ruhu ve modernite bir araya getirildi. Dilek Hanif'in eşsiz dokunuşu ile Mythic Oil gizemi yepyeni couture kıyafeti ile şimdi daha da cezbedici..
Dilek Hanif Mezuniyet Kiyafetleri
Tasarımcılar Dilek Hanif, Ece Salıcı ve Mehtap Elaidi, yaklaşan mezuniyet ve düğün sezonunda abiye koleksiyonlarına 350TL'den başlayan fiyatlarla sahip olabilmeniz için sizleri Nişantaşı'ndaki L'appart Showroom'a davet ediyor.. Göz atmakta fayda olacağı kesin!
17 Mayıs Cuma 11:00-19:00
18 Mayıs Cumartesi 11:00-18:00
17 Mayıs Cuma 11:00-19:00
18 Mayıs Cumartesi 11:00-18:00
Dilek Hanif Amerika'da Beğeni Topladı
New York'un ünlü 5. Caddesinde yer alan ve en lüks mağazaların başında gelen Bergdorf Goodman'dan davet alan Hanif, 20 parçadan oluşan Couture Koleksiyonu'nu, mağazanın ünlü müşterilerine sundu.
Dilek Hanif'ten sonra Bergdorf Goodman'da Trunk Show'a çıkacak diğer bir marka da Donna Karan.
Amerika'nın önde gelen mağazasında Trunk Show yapmak üzere davet aldığında büyük bir heyecan duyduğunu ifade eden Dilek Hanif, Türkiye adına yine bir ilk'i gerçekleştirmiş olmaktan gurur duyduğunu söylüyor. "Bergdorf Goodman'da Trunk Show yapan ilk Türk markasıyız. Bugün uluslararası marka olmuş dünyanın önde gelen mağazasında sunum yapmak bizim için olduğu kadar Türk modası adına da gurur verici" diyen Hanif, iki gün süren sunumlarının çok başarılı geçtiğini de sözlerine ekledi. "Markamız ve tasarımlarımızla Amerika için yeni bir kan olduğumuz yönünde geri dönüşler aldık. Bununla beraber, gerçekleştirdiğimiz sunumdan sonra önümüzdeki döneme ilişkin uzun vadeli işbirlikleri için de önemli görüşmelerimiz oldu. Bu da tasarımlarımın, Amerikalı hedef kitle için ne kadar uygun olduğunu bir kez daha gösterdi." diyen Hanif, pazara uygun tasarım yapmanın zor olduğunu, ancak Dilek Hanif Koleksiyonları'nın özellikle Amerikalı modaseverlerin beklentilerini karşıladığına da dikkat çekti. Hanif, Bergdorf Goodman'da gerçekleştirdikleri Trunk Show'un, kendileri için Amerika pazarına önemli bir giriş kapısı olduğunu da hatırlattı.
Dilek Hanif'ten sonra Bergdorf Goodman'da Trunk Show'a çıkacak diğer bir marka da Donna Karan.
Amerika'nın önde gelen mağazasında Trunk Show yapmak üzere davet aldığında büyük bir heyecan duyduğunu ifade eden Dilek Hanif, Türkiye adına yine bir ilk'i gerçekleştirmiş olmaktan gurur duyduğunu söylüyor. "Bergdorf Goodman'da Trunk Show yapan ilk Türk markasıyız. Bugün uluslararası marka olmuş dünyanın önde gelen mağazasında sunum yapmak bizim için olduğu kadar Türk modası adına da gurur verici" diyen Hanif, iki gün süren sunumlarının çok başarılı geçtiğini de sözlerine ekledi. "Markamız ve tasarımlarımızla Amerika için yeni bir kan olduğumuz yönünde geri dönüşler aldık. Bununla beraber, gerçekleştirdiğimiz sunumdan sonra önümüzdeki döneme ilişkin uzun vadeli işbirlikleri için de önemli görüşmelerimiz oldu. Bu da tasarımlarımın, Amerikalı hedef kitle için ne kadar uygun olduğunu bir kez daha gösterdi." diyen Hanif, pazara uygun tasarım yapmanın zor olduğunu, ancak Dilek Hanif Koleksiyonları'nın özellikle Amerikalı modaseverlerin beklentilerini karşıladığına da dikkat çekti. Hanif, Bergdorf Goodman'da gerçekleştirdikleri Trunk Show'un, kendileri için Amerika pazarına önemli bir giriş kapısı olduğunu da hatırlattı.
Dilek Hanif'e Bergdorf Goodman Daveti
Tasarımcı Dilek Hanif, 12-13 Mart tarihlerinde New York'un ünlü mağazası Bergdorf Goodman'da trunk show düzenlemek üzere davet aldı.
5. Cadde'nin en lüks mağazalarından Bergdorf Goodman'dan davet alan Hanif, 20 parçadan oluşan Couture Koleksiyonu'nu, mağazanın ünlü müşterilerine sunacak.
1899 yılından bu yana New York'ta hizmet veren Bergdorf Goodman'da Chanel'den Giorgio Armani'ye, Gucci'den Versace'ye Yves Saint Laurent'e, John Lobb'dan Thom Browne, Bontoni, Tom Ford ve Charvet'e kadar dünyanın önde gelen markaları bulunuyor. Pek çok ünlü ismin de favori mağazası olarak dikkat çeken Bergdorf Goodman, New York'lu dört kadın arkadaşın hikayesini anlatan Sex and the City'de de gazeteci Carrie Bradshaw'ın dizide alışveriş yaptığı mağaza olarak öne çıkıyordu.
5. Cadde'nin en lüks mağazalarından Bergdorf Goodman'dan davet alan Hanif, 20 parçadan oluşan Couture Koleksiyonu'nu, mağazanın ünlü müşterilerine sunacak.
1899 yılından bu yana New York'ta hizmet veren Bergdorf Goodman'da Chanel'den Giorgio Armani'ye, Gucci'den Versace'ye Yves Saint Laurent'e, John Lobb'dan Thom Browne, Bontoni, Tom Ford ve Charvet'e kadar dünyanın önde gelen markaları bulunuyor. Pek çok ünlü ismin de favori mağazası olarak dikkat çeken Bergdorf Goodman, New York'lu dört kadın arkadaşın hikayesini anlatan Sex and the City'de de gazeteci Carrie Bradshaw'ın dizide alışveriş yaptığı mağaza olarak öne çıkıyordu.
Dilek Hanif Paris Couture Week'e Hazirlaniyor
Dilek Hanif, merakla beklenen 2013 Bahar Dalı Koleksiyonu'nu, Paris Couture Week kapsamında gerçekleşecek bir sergi ile modaseverlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Hanif'in Armaggan işbirliği ile özel olarak dokunan kumaşlarla hazırladığı bu koleksiyon, 22 Ocak 2013 tarihinde Paris?de Hotel Crillon?da sergilenecek.
Dilek Hanif'in bu yeni couture koleksiyonunun kumaşları, Armaggan tarafından özel olarak üretildi. Turkish Cultural Foundation'ın desteği ile kurulan DATU (Doğal Boya Araştırma Tasarım Uygulama Laboratuarı) işbirliği ile Armaggan'ın kendi atölyesinde üretilen doğal boya tekstil koleksiyonları, özel dokuma ve üretimi ile de fark yaratıyor.
Dilek Hanif'in rafine ve elegan tarzıyla dikkat çeken koleksiyonu, Armaggan'ın özgün, geleneksel baskı tekniği uygulaması, el işçiliğiyle dokunan, organik boya ve baskılarla çeşitlendirilmiş özel kumaşlarıyla birleşince göz kamaştırıyor. İlk kez bu tür bir işbirliğiyle hazırlanan couture koleksiyonundaki parçalar, 16. Yüzyıl Osmanlı sanatının en değerli örneklerinden kabul edilen tekrar üretimi dünyada yalnızca Armaggan tarafından yapılabilen ?Kemha' kumaşının ihtişamıyla da zenginleşiyor.
Dilek Hanif, " 2013 Bahar Dalı Koleksiyonu"nda Osmanlı ve Selçuklu desenlerini modern çizgilerle doğal boya kumaşlarla birleştiriyor. Koleksiyonda modernizm ile etnik detayları birleştirerek elegan bir tarz oluşturan Hanif, Osmanlı'nın romantik bahar deseninden hareketle bedenden eteklere doğru inen el işlemelerini, Selçuklu'nun art-deco tarzıyla harmanlayarak asırlık bir şıklık sunuyor.
İpek - şifon ve ipek - organzenin yanı sıra, Armaggan atölyelerinde 100 yıllık dokuma tezgahlarında tamamen insan gücüyle el dokuması olarak dokunan Armaggan'ın çok özel Kemha kumaşlarıyla oluşturulan parçalar, geçmişin mirasını koleksiyona taşıyor. Türk el dokuma sanatının eseri olan, modernize edilmiş tezgahlarda ham ipek, altın ya da gümüş karışımı ipliklerle elde dokunan bu özel kumaş, günde sadece 15 cm üretilebilirliği ile de farklılığına dikkat çekiyor.
Derin yırtmaç ve transparanların ön plana çıktığı parçalar, drapelerle hareketlendirilerek feminen bir şıklığı gözler önüne seriyor. Tek taraflı drape toplamalar, sırt dekolteleri, Osmanlı'dan modernize edilerek çalışılan şalvar pantolonlar pelerinlerle zenginleştiriliyor. Ağırlıklı olarak açık ve yarı saydam renklerin hakim olduğu koleksiyonda, pudra, somon, karamel tonları, fildişi, kum renkleri ve ten renginin yanı sıra amber gold, bal rengi de koleksiyonu renkleriyle özel kılan diğer unsurlar arasında yer alıyor.
Dilek Hanif'in bu yeni couture koleksiyonunun kumaşları, Armaggan tarafından özel olarak üretildi. Turkish Cultural Foundation'ın desteği ile kurulan DATU (Doğal Boya Araştırma Tasarım Uygulama Laboratuarı) işbirliği ile Armaggan'ın kendi atölyesinde üretilen doğal boya tekstil koleksiyonları, özel dokuma ve üretimi ile de fark yaratıyor.
Dilek Hanif'in rafine ve elegan tarzıyla dikkat çeken koleksiyonu, Armaggan'ın özgün, geleneksel baskı tekniği uygulaması, el işçiliğiyle dokunan, organik boya ve baskılarla çeşitlendirilmiş özel kumaşlarıyla birleşince göz kamaştırıyor. İlk kez bu tür bir işbirliğiyle hazırlanan couture koleksiyonundaki parçalar, 16. Yüzyıl Osmanlı sanatının en değerli örneklerinden kabul edilen tekrar üretimi dünyada yalnızca Armaggan tarafından yapılabilen ?Kemha' kumaşının ihtişamıyla da zenginleşiyor.
Dilek Hanif, " 2013 Bahar Dalı Koleksiyonu"nda Osmanlı ve Selçuklu desenlerini modern çizgilerle doğal boya kumaşlarla birleştiriyor. Koleksiyonda modernizm ile etnik detayları birleştirerek elegan bir tarz oluşturan Hanif, Osmanlı'nın romantik bahar deseninden hareketle bedenden eteklere doğru inen el işlemelerini, Selçuklu'nun art-deco tarzıyla harmanlayarak asırlık bir şıklık sunuyor.
İpek - şifon ve ipek - organzenin yanı sıra, Armaggan atölyelerinde 100 yıllık dokuma tezgahlarında tamamen insan gücüyle el dokuması olarak dokunan Armaggan'ın çok özel Kemha kumaşlarıyla oluşturulan parçalar, geçmişin mirasını koleksiyona taşıyor. Türk el dokuma sanatının eseri olan, modernize edilmiş tezgahlarda ham ipek, altın ya da gümüş karışımı ipliklerle elde dokunan bu özel kumaş, günde sadece 15 cm üretilebilirliği ile de farklılığına dikkat çekiyor.
Derin yırtmaç ve transparanların ön plana çıktığı parçalar, drapelerle hareketlendirilerek feminen bir şıklığı gözler önüne seriyor. Tek taraflı drape toplamalar, sırt dekolteleri, Osmanlı'dan modernize edilerek çalışılan şalvar pantolonlar pelerinlerle zenginleştiriliyor. Ağırlıklı olarak açık ve yarı saydam renklerin hakim olduğu koleksiyonda, pudra, somon, karamel tonları, fildişi, kum renkleri ve ten renginin yanı sıra amber gold, bal rengi de koleksiyonu renkleriyle özel kılan diğer unsurlar arasında yer alıyor.
Dilek Hanif Paris Moda Haftasi'nda
Couture tasarımlarının sergilenmesi adına dünyanın en önemli etkinliği olan Paris Couture Haftası'na katılan Dilek Hanif, yeni koleksiyonunu 3 Temmuz 2012 tarihinde Hotel Le Bristol'de moda severlere tanıttı.
İlk kez 2004 yılında Paris Couture Haftası'na katılarak bu platformda Türk modasını temsil eden Dilek Hanif, "Paris'ten Türkiye'ye büyük bir gurur ve sevinçle döndüm. Sergimize katılanlardan aldığımız övgü dolu sözler hem markamıza olan güvenimizi daha da ileriye taşırken, ülkemiz adına da büyük bir gurur kaynağı oldu. Bu yılki koleksiyonumu 'ultra couture' olarak tanımlayan moda editörleri, her bir kıyafeti tek tek incelediler. Özellikle kıyafetlerdeki işçiliğin çok özel olduğunu dile getirerek, yarı değerli taşlardan oluşan koleksiyonu, adeta sanat eseri gibi incelediler" dedi.
Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nun eşi Efsane Burcuoğlu, Paris Başkonsolosu Uğur Arıner'in eşi Gülen Arıner, Heves Ekinci ve Füsun Tüfekçi de Paris'teki buluşmaya katılan isimler arasındaydı.
Dilek Hanif 2013 Sonbahar-Kış Couture Koleksiyonu
Hanif, Paris'te 2013 Sonbahar-Kış Couture Koleksiyonunu tarihte farklı izler taşıyan ve iki farklı kültürü yansıtan Rönesans ve Osmanlı döneminin zengin, ihtişamlı, parlak ve güçlü enerjisinin Dilek Hanif stiliyle birleştiriyor. Siyah, altın, bordo ve mavi-mor'un ağırlığı ve asaleti ile modellerdeki altın işlemelerin ön planda olduğu Koleksiyon, kadife, brokar, dantel ve ipek şifon gibi dokulara sahip. İşlemeler ve formların Osmanlı desenleriyle birleştiği tasarımlar farklı bir tarz oluştururken, kullanılan aksesuarlar da modellere ayrı bir ihtişam katıyor. Hanif, Koleksiyonun aksesuar seçiminde de; tasma kolyeler, taçlar, iri bileklikler veya manşetlere yer verirken, düz ve volumlu formlar ile kombin ettiği tarasımlarına zamansız bir klasik şıklık katarken, yarattığı dinamizm ile günümüz modasına dokunuyor.
İlk kez 2004 yılında Paris Couture Haftası'na katılarak bu platformda Türk modasını temsil eden Dilek Hanif, "Paris'ten Türkiye'ye büyük bir gurur ve sevinçle döndüm. Sergimize katılanlardan aldığımız övgü dolu sözler hem markamıza olan güvenimizi daha da ileriye taşırken, ülkemiz adına da büyük bir gurur kaynağı oldu. Bu yılki koleksiyonumu 'ultra couture' olarak tanımlayan moda editörleri, her bir kıyafeti tek tek incelediler. Özellikle kıyafetlerdeki işçiliğin çok özel olduğunu dile getirerek, yarı değerli taşlardan oluşan koleksiyonu, adeta sanat eseri gibi incelediler" dedi.
Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nun eşi Efsane Burcuoğlu, Paris Başkonsolosu Uğur Arıner'in eşi Gülen Arıner, Heves Ekinci ve Füsun Tüfekçi de Paris'teki buluşmaya katılan isimler arasındaydı.
Dilek Hanif 2013 Sonbahar-Kış Couture Koleksiyonu
Hanif, Paris'te 2013 Sonbahar-Kış Couture Koleksiyonunu tarihte farklı izler taşıyan ve iki farklı kültürü yansıtan Rönesans ve Osmanlı döneminin zengin, ihtişamlı, parlak ve güçlü enerjisinin Dilek Hanif stiliyle birleştiriyor. Siyah, altın, bordo ve mavi-mor'un ağırlığı ve asaleti ile modellerdeki altın işlemelerin ön planda olduğu Koleksiyon, kadife, brokar, dantel ve ipek şifon gibi dokulara sahip. İşlemeler ve formların Osmanlı desenleriyle birleştiği tasarımlar farklı bir tarz oluştururken, kullanılan aksesuarlar da modellere ayrı bir ihtişam katıyor. Hanif, Koleksiyonun aksesuar seçiminde de; tasma kolyeler, taçlar, iri bileklikler veya manşetlere yer verirken, düz ve volumlu formlar ile kombin ettiği tarasımlarına zamansız bir klasik şıklık katarken, yarattığı dinamizm ile günümüz modasına dokunuyor.
Dilek Hanif Atlas Jet İcin Tasarladi
Dilek Hanif 'in AtlasJet için hazırladığı koleksiyon, Tuğçe Kazaz Seitaridis'in modelliğinde önceki günlerde görücüye çıkarıldı.
Tasarımcı Dilek Hanif, koleksiyonunda Atlas Jet logosundaki gibi kırmızı renk üzerine çalışmış. Elbise, tek düğmeli ceket ve 60'lı yılları anımsatan keplerden oluşan üniformalar da, radikal bir kararla yakaları ceketlerden çıkartıp elbiselere monte eden Hanif; "böylece hostesler servis sırasında da şık görünebilecek" dedi.
Dilek Hanif imzalı Atlas Jet'in özel kıyafetlerinde, terletmeyen ve leke tutmayan yüksek teknoloji kumaşları kullanılmış.
Tasarımcı Dilek Hanif, koleksiyonunda Atlas Jet logosundaki gibi kırmızı renk üzerine çalışmış. Elbise, tek düğmeli ceket ve 60'lı yılları anımsatan keplerden oluşan üniformalar da, radikal bir kararla yakaları ceketlerden çıkartıp elbiselere monte eden Hanif; "böylece hostesler servis sırasında da şık görünebilecek" dedi.
Dilek Hanif imzalı Atlas Jet'in özel kıyafetlerinde, terletmeyen ve leke tutmayan yüksek teknoloji kumaşları kullanılmış.
Dilek Hanif Marks&Spencer ve ACEV Icin Tasarladi
Marks & Spencer , AÇEV ile yapmış olduğu sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Moda tasarımcısı Dilek Hanif’in Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) yararına tasarladığı tişörtler Marks & Spencer mağazalarında raflardaki yerini aldı.
Dilek Hanif’in tasarladığı ve sadece 25 ytl'den satışa sunulan tişörtler 2 farklı desen ile mercan, indigo mavi ve siyah olmak üzere 3 farklı renkten oluşuyor.
Dilek Hanif’in tasarladığı ve sadece 25 ytl'den satışa sunulan tişörtler 2 farklı desen ile mercan, indigo mavi ve siyah olmak üzere 3 farklı renkten oluşuyor.
Dilek Hanif Stockholm'de!
Dilek Hanif, İsveç’deki Türkiye Büyükelçiliği’nden aldığı bir davet üzerine, yeni koleksiyonu ile Stockholm’e gidiyor.
Dilek Hanif 2006 bahar koleksiyonu, 21 Kasım’da Türkiye büyükelçisi Necip Egüz evsahipliğinde düzenlenen bir resepsiyonla sunulacak. Saat 17:30’da başlayacak resepsiyon Nobel Edebiyat Ödülleri Töreni’nin gerçekleştirildiği Konserthuset\'de yapılacak. Stokholm’deki diğer ülke büyükelçileri ile eşlerinin yanı sıra, bürokratların ve şehrin seçkin simalarının katılacağı resepsiyonda Dilek Hanif’in 25 parçadan oluşan koleksiyonunu 15 İsveç’li manken sunacak.
Dilek Hanif’in çıkış noktasını yine Osmanlı çizgileri oluşturuyor. Bu kültürü, her sezon farklı yorumlamaya çalışılan modacı, 2006 kolleksiyonunda zarif ve feminen silüetler çalışmış. Dilek Hanif 2006 kolleksiyonunda öne çıkan renkler beyaz, dore, su yeşili, uçuk mavi, gri ve siyah. Şifondan uçuşan veya kabarık etekler ile işlemeli cepkenler de kolleksiyonun dikkat çeken parçaları. Dilek Hanif kolleksiyonunda, ipek şifon, şantuk, tül gibi kumaşları bürümcük pamuklu kumaşlarla kombinleyerek modernize ettiği, Osmanlı Motifleri ile farklılaştırmış..
Dilek Hanif 2006 bahar koleksiyonu, 21 Kasım’da Türkiye büyükelçisi Necip Egüz evsahipliğinde düzenlenen bir resepsiyonla sunulacak. Saat 17:30’da başlayacak resepsiyon Nobel Edebiyat Ödülleri Töreni’nin gerçekleştirildiği Konserthuset\'de yapılacak. Stokholm’deki diğer ülke büyükelçileri ile eşlerinin yanı sıra, bürokratların ve şehrin seçkin simalarının katılacağı resepsiyonda Dilek Hanif’in 25 parçadan oluşan koleksiyonunu 15 İsveç’li manken sunacak.
Dilek Hanif’in çıkış noktasını yine Osmanlı çizgileri oluşturuyor. Bu kültürü, her sezon farklı yorumlamaya çalışılan modacı, 2006 kolleksiyonunda zarif ve feminen silüetler çalışmış. Dilek Hanif 2006 kolleksiyonunda öne çıkan renkler beyaz, dore, su yeşili, uçuk mavi, gri ve siyah. Şifondan uçuşan veya kabarık etekler ile işlemeli cepkenler de kolleksiyonun dikkat çeken parçaları. Dilek Hanif kolleksiyonunda, ipek şifon, şantuk, tül gibi kumaşları bürümcük pamuklu kumaşlarla kombinleyerek modernize ettiği, Osmanlı Motifleri ile farklılaştırmış..
Dilek Hanif Roportaji
S- Geçtiğimiz günlerde bir ilki gerçekleştirerek, Paris Houte Coutre Haftasında yer aldınız.. Nasıl başladı bu süreç?Oldukça detaylı ön incelemeler yapıldığını biliyoruz bu defileler için..
Dilek Hanif- Haute Couture haftasına katılma fikri bundan bir buçuk sene önce kafamda netleşti ve buna dair çalışmalar,araştırmalar yapmaya başladım. Aklımda hep vardı birgün paris’de couture defilemi yapmak.Yaptığım işe dair gidilebilecek en son nokta..Yapılması gereken birşeydi.
Özelliklede couture için.Haute Couture defileleri sadece Paris’de yapılan bir şey.Elbette endişeler,tereddütler yaşadığım bir süreçti ama onlarsız olmaz.İnanılmaz keyifle,heyecenla yaşanan bir çalışma süreciydi benim için..
S- Haute Couture kavramını biraz açar mısınız? Moda üretmek, haute coutre nedir? \'Dünyada sadece belli başlı 7 moda evinin yapmış oldukları tasarımlar haute couture adı altında toplanır’ diye biliniyor..
Dilek Hanif- Paris Haute Couture Moda Haftası, CHAMBRE SYNDİCALE DE LA HAUTE COUTURE ( haute couture sendika odası)’e bağlı olarak ve bu odanın denetimi altında gerçekleştirilir..
Bu kurumun belirlediği, üç kategori vardır. Birinci kategori as üyelerden oluşur.Christian Dior,Givenchy ...gibi.Bu isimler uzun yıllardır Haute Couture yapan ve atelyeleri Fransa’da olan moda evleri. İkinci kategori davetliler olarak adlandırılıyor.Atelyeleri Fransa dışında olanlar veya Fransa\'da olupta, sadece beş-altı sezondur Couture defileler yapan isimler.Elie saab,ji haye gibi.Bu iki listedeki isimler, haute couture haftası programinın “in” listesinde toplaniyor. Üçüncü kategori ise, ilk defa katılanlar veya beş-altı sezondan daha kısa süredir katılanların listesidir. Dilek Hanif, Georges Chakra, Anne-valerie Hash,Yohji Yamamoto(bir süredir couture koleksiyon sunuyor)gibi.
Haute couture haftasının hiçbir zaman direk ikinci, birinci listesine girilemez.Sendika odası sizin Haute couture moda haftasına girşinizi onayladıktan sonra, gelişiminize,kalıcılığınıza göre kategori atıyor.Ama herkes üçüncü kategoriden başlıyor.Böyle bir sistemin en büyük amacı haute couture’ün ciddiyetini, geleneksel yapısını korumak, yaptığınız işin gelişimini, kalıcılığını sağlamaktır.
S- Bize defilenizin oranizasyonundan bahsedermisiniz? Kareografiyi, saçları, makyajı vs.. kimler yaptı?...
Dilek Hanif- Defilenin organizasyonu moda, defile organizasyonları üzerine çalışan fransız Reflex Group tarafından yürütüldü.Dekor ve kareografi de Reflex ekibinden Christophe Carrere tarafından tasarlandı.Styling:Serge Girardi, Saç: Diego da Silva, Makyaj: Emmanuel Sammartino Bu kişiler yoğunlukla Chanel ve Karl Lagerfeld’in ekibinde çalışıyorlar. Basın danışmanlığım, Georges Chakra,Marithé+Francois Girbaud,Chantal Thomass gibi tasarımcıların danışmanlığını yapan Minouche Fenech tarafından yapılıyor.
S- Birazda koleksiyonun detayları..Ana konsept nedir? 2004 yazında Dilek Hanif’te neler var?
Dilek Hanif- Paris de sunacağım ilk couture koleksiyonumun Osmanlı ruhunu taşıması özellikle istediğim birşeydi.Yalın, modern, şık bir osmanlı kadını.Koleksiyon genel olarak kontrastlar üzerinde duruyor.Her silüet için iyi bir denge, akıcılık, detaylar(kesimlerin,renklerin,kumaşların kombinasyonu adına) üzerinde çalıştım. Modern bir kadınla, oryantal, mistik Osmanlı kadını arasında doğru bir denge bulduğumu sanıyorum; koleksiyonun temeli de buydu.Ayakkabılardan, saç makyaj, müziğe kadar detaylı bir şekilde bu konsept üzerine gidlidi.Osmanlı kültürüne olan ilgim ve bunu günümüz couture’üne taşımak amacı ile çalıştık.
Renkler daha çok pastel ve yumuşak; mercan, turkuaz, bej, somon, gri tonları ağırlıkta...Şalvardan yola çıkılarak tasarlanan şifon şalvar-etekler, spor kesimli işli cepkenler...Hemen hemen tüm kıyafetlerde bel ve kalça hatlarını ön planda tuttum.
S- Paris Haute Couture Haftasında ki defilenize dünya basını da oldukça ilgi gösterdi..Defile sonrası tepkilerden bahseder misiniz?
Dilek Hanif- Yabancı basından beklediğimden daha fazla ilgi gördüm.İlk defa Paris te bu şekilde defile yapan bir Türk olarak yeterince ilgi gördüm ve olumlu eleştiriler aldım.
S- Yeni projeleriniz neler? 2004/5 koleksiyonunuz hangi aşamada şuan?
Dilek Hanif- 2004-2005 sonbahar kış koleksiyonumun ana konsepti, geçen koleksiyonumu hazırlarken kafamda oluşmaya başlamıştı. Şuanda bu fikir etrafında araştırmalar yapıyorum. Dileğim bu koleksiyonumu da Temmuz Paris Haute Couture Haftası çerçevesinde sunmak.
S- “Genç Tasarımcılar” , modaturkiye’nin çok sevilerek takip edilen bir bölümü.. Genç tasarımcılar ile paylaşmak istediğiniz, fikirleriniz, tavsiyeleriniz var mı?
Dilek Hanif- Genç tasarımcı, tasarımcı adayları öncelikle sabırlı ve tutkulu çalışmayı bilmeleri gerekiyor.Herzaman daha ileriye gitme isteği, öğrenme isteği olmalı içlerinde. Bir tasarım okulunu bitirmek tasarımcı hayatında yalnızca bir başlangıç.İyi bir gözlemci olmalı insan.Özelliklede en iyi yaptığınız şeyi bulmak ve onu eğitmek,geliştirmek en önemlisi.
Dilek Hanif- Haute Couture haftasına katılma fikri bundan bir buçuk sene önce kafamda netleşti ve buna dair çalışmalar,araştırmalar yapmaya başladım. Aklımda hep vardı birgün paris’de couture defilemi yapmak.Yaptığım işe dair gidilebilecek en son nokta..Yapılması gereken birşeydi.
Özelliklede couture için.Haute Couture defileleri sadece Paris’de yapılan bir şey.Elbette endişeler,tereddütler yaşadığım bir süreçti ama onlarsız olmaz.İnanılmaz keyifle,heyecenla yaşanan bir çalışma süreciydi benim için..
S- Haute Couture kavramını biraz açar mısınız? Moda üretmek, haute coutre nedir? \'Dünyada sadece belli başlı 7 moda evinin yapmış oldukları tasarımlar haute couture adı altında toplanır’ diye biliniyor..
Dilek Hanif- Paris Haute Couture Moda Haftası, CHAMBRE SYNDİCALE DE LA HAUTE COUTURE ( haute couture sendika odası)’e bağlı olarak ve bu odanın denetimi altında gerçekleştirilir..
Bu kurumun belirlediği, üç kategori vardır. Birinci kategori as üyelerden oluşur.Christian Dior,Givenchy ...gibi.Bu isimler uzun yıllardır Haute Couture yapan ve atelyeleri Fransa’da olan moda evleri. İkinci kategori davetliler olarak adlandırılıyor.Atelyeleri Fransa dışında olanlar veya Fransa\'da olupta, sadece beş-altı sezondur Couture defileler yapan isimler.Elie saab,ji haye gibi.Bu iki listedeki isimler, haute couture haftası programinın “in” listesinde toplaniyor. Üçüncü kategori ise, ilk defa katılanlar veya beş-altı sezondan daha kısa süredir katılanların listesidir. Dilek Hanif, Georges Chakra, Anne-valerie Hash,Yohji Yamamoto(bir süredir couture koleksiyon sunuyor)gibi.
Haute couture haftasının hiçbir zaman direk ikinci, birinci listesine girilemez.Sendika odası sizin Haute couture moda haftasına girşinizi onayladıktan sonra, gelişiminize,kalıcılığınıza göre kategori atıyor.Ama herkes üçüncü kategoriden başlıyor.Böyle bir sistemin en büyük amacı haute couture’ün ciddiyetini, geleneksel yapısını korumak, yaptığınız işin gelişimini, kalıcılığını sağlamaktır.
S- Bize defilenizin oranizasyonundan bahsedermisiniz? Kareografiyi, saçları, makyajı vs.. kimler yaptı?...
Dilek Hanif- Defilenin organizasyonu moda, defile organizasyonları üzerine çalışan fransız Reflex Group tarafından yürütüldü.Dekor ve kareografi de Reflex ekibinden Christophe Carrere tarafından tasarlandı.Styling:Serge Girardi, Saç: Diego da Silva, Makyaj: Emmanuel Sammartino Bu kişiler yoğunlukla Chanel ve Karl Lagerfeld’in ekibinde çalışıyorlar. Basın danışmanlığım, Georges Chakra,Marithé+Francois Girbaud,Chantal Thomass gibi tasarımcıların danışmanlığını yapan Minouche Fenech tarafından yapılıyor.
S- Birazda koleksiyonun detayları..Ana konsept nedir? 2004 yazında Dilek Hanif’te neler var?
Dilek Hanif- Paris de sunacağım ilk couture koleksiyonumun Osmanlı ruhunu taşıması özellikle istediğim birşeydi.Yalın, modern, şık bir osmanlı kadını.Koleksiyon genel olarak kontrastlar üzerinde duruyor.Her silüet için iyi bir denge, akıcılık, detaylar(kesimlerin,renklerin,kumaşların kombinasyonu adına) üzerinde çalıştım. Modern bir kadınla, oryantal, mistik Osmanlı kadını arasında doğru bir denge bulduğumu sanıyorum; koleksiyonun temeli de buydu.Ayakkabılardan, saç makyaj, müziğe kadar detaylı bir şekilde bu konsept üzerine gidlidi.Osmanlı kültürüne olan ilgim ve bunu günümüz couture’üne taşımak amacı ile çalıştık.
Renkler daha çok pastel ve yumuşak; mercan, turkuaz, bej, somon, gri tonları ağırlıkta...Şalvardan yola çıkılarak tasarlanan şifon şalvar-etekler, spor kesimli işli cepkenler...Hemen hemen tüm kıyafetlerde bel ve kalça hatlarını ön planda tuttum.
S- Paris Haute Couture Haftasında ki defilenize dünya basını da oldukça ilgi gösterdi..Defile sonrası tepkilerden bahseder misiniz?
Dilek Hanif- Yabancı basından beklediğimden daha fazla ilgi gördüm.İlk defa Paris te bu şekilde defile yapan bir Türk olarak yeterince ilgi gördüm ve olumlu eleştiriler aldım.
S- Yeni projeleriniz neler? 2004/5 koleksiyonunuz hangi aşamada şuan?
Dilek Hanif- 2004-2005 sonbahar kış koleksiyonumun ana konsepti, geçen koleksiyonumu hazırlarken kafamda oluşmaya başlamıştı. Şuanda bu fikir etrafında araştırmalar yapıyorum. Dileğim bu koleksiyonumu da Temmuz Paris Haute Couture Haftası çerçevesinde sunmak.
S- “Genç Tasarımcılar” , modaturkiye’nin çok sevilerek takip edilen bir bölümü.. Genç tasarımcılar ile paylaşmak istediğiniz, fikirleriniz, tavsiyeleriniz var mı?
Dilek Hanif- Genç tasarımcı, tasarımcı adayları öncelikle sabırlı ve tutkulu çalışmayı bilmeleri gerekiyor.Herzaman daha ileriye gitme isteği, öğrenme isteği olmalı içlerinde. Bir tasarım okulunu bitirmek tasarımcı hayatında yalnızca bir başlangıç.İyi bir gözlemci olmalı insan.Özelliklede en iyi yaptığınız şeyi bulmak ve onu eğitmek,geliştirmek en önemlisi.
Dilek Hanif Paris Haute Couture Haftasi'nda
Dilek Hanif 2004 Yaz Koleksiyonu, 20 Ocak 2004 tarihinde Paris Haute Couture Haftası’nda tanıtıldı. Haute couture modaevlerinin senede 2 kez, Ocak ve Temmuz aylarında gerçekleştirdiği bu hafta, “Chambre Syndicale” tarafından organize ediliyor ve bu haftada podyuma çıkacak modaevi uzun incelemeler ile onay alabiliyor.
2003 Nisan ayında bu haftaya katılmak için başlayan çalışmalar, yetkililerinin 2 kez Türkiye’ye gelerek Dilek Hanif’ın atölyesinde çalışmaları izlemeleri, ardından Paris’te gerçekleşen toplantılarda modacının “ilk” defilesine ait koleksiyonu ( İstanbul, Aya İrini – Nisan 2002) incelemeleri ile devam etti. Chambre Syndicale, bu haftaya katılacak modaevlerinin öncelikle özgün tasarımlara imza atması ve kıyafetlerin tamamen el işçiliğine dayanması şartlarını arıyor. Haftaya katılabilmenın bir diğer koşulu da, onay almanın yanı sıra, Fransız bir organizasyon şirketi ve basın danışmanı ile çalışmak.
2003 Nisan ayında bu haftaya katılmak için başlayan çalışmalar, yetkililerinin 2 kez Türkiye’ye gelerek Dilek Hanif’ın atölyesinde çalışmaları izlemeleri, ardından Paris’te gerçekleşen toplantılarda modacının “ilk” defilesine ait koleksiyonu ( İstanbul, Aya İrini – Nisan 2002) incelemeleri ile devam etti. Chambre Syndicale, bu haftaya katılacak modaevlerinin öncelikle özgün tasarımlara imza atması ve kıyafetlerin tamamen el işçiliğine dayanması şartlarını arıyor. Haftaya katılabilmenın bir diğer koşulu da, onay almanın yanı sıra, Fransız bir organizasyon şirketi ve basın danışmanı ile çalışmak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)